Sinop’ta kentsel dönüşüm mağduriyeti: Evler ipotekli
MUSTAFA USTASI
Sinopİstanbul’da kentsel dönüşüm kapsamında evlerini müteahhitlere veren Seçil Akdemir, evlerin üzerindeki ipotek nedeniyle mağdur olduklarını belirterek, “Bize verilen tapunun ipotek değeri 400 bin liraydı. . O günden beri aceleye getirmediğim, kapılarını çalmadığım makam kalmadı ama sonuç alamıyorum.”
Sinop’taki evlerini kentsel dönüşümle yenileme hayali kuran Seçil Akdemir ve ailesi, 2018 yılında bir müteahhitle anlaştı. Tezlere göre Akdemir ailesinin yerine müteahhitlik yapan Y.Ü. apartman yaptı. Söz konusu konutlar yapılırken, konutların ipotek karşılığı bankalardan kredi alındı. Evine el koymak isteyen Akdemir ailesi, evin üzerinde ipotek olduğunu ve üzerinde yüklü miktarda kredi kullanıldığını öğrendi. Seçil Akdemir yaşadıkları mağduriyeti şöyle anlattı:
“TAPUS DEVRİ BİLE OLMADAN GELİRLERİ CEBE KOYUN”
“Şubat 2018’de ailem kentsel dönüşüm kapsamında bir müteahhitle anlaşma yaptı. Bina yıkılıyor. Sonra 14 dairelik bina yerine 34 dairelik bir bina yapılıyor. Annem ve babam da beğenmiyor. Yapılan apartmanları müteahhite soruyorlar ‘Burayı bize satarsın, buradan elde edilecek geliri kullanırız’ ‘Başka yerden ev alalım’ diyorlar. Hata bildiriminde bulunduk.O zamanki kurallarda savcılık koronadan dolayı yüzümüzü bile görmeden sözlerimizi yazdırdı.Yaklaşık 10 gün sonra takipsizlik verildi.İnanıyoruz ki deliller ortadadır. takipsizlikten sonra anlaştığımız müteahhitle çalışan şahıslar bizi arayıp tapuya veriyorlar ama bildiğim kadarıyla ipoteksiz tapu verenler de var.
“FARKLI ÜLKELERİN KODLARIYLA VE BENİM ÜZERİMDEN BENİ ARAYIN”
İpotekli tapuları kalın boyunlu kişilere verdikten sonra savcılık, ilk takipsizlik kararını hukuki bir uyuşmazlık olduğunu düşündükleri için verdiklerini, kararın yanlış olduğunu ve yeniden kabahat davası açabileceğimizi söylüyor. Tekrar adliyeye gidip kabahat şikayeti yapıyoruz. Bize verilen tapunun ipotek değeri 400 bin liraydı. O günden beri telaşa kapılmadığım, kapısını çalmadığım ama sonuç alamadığım makam kalmadı. Hatta bu kişi yurt dışında farklı ülkelerden farklı numara ve kodlardan beni arayarak hakaret ve tehdit ediyor. Sonra engeller. Burada yanlışlıkla veya isteyerek veya istemeyerek bir şey yaparsam devlet hızla tepemize çöker. Bu adam çok kolay gidiyor. Bildiğim kadarıyla Fas’ta bir iş kurdu. Şimdi gerçekten yorgunum. Devletten beklentim, bu adam kimleri mağdur ettiyse, mağduriyetlerinin hakkını vermeleridir. Artık gerçekten yeterli. Kollarını etrafta sallıyor. Biz kurbanız. Annem benden daha çok acı çekiyor. 73 yaşında. Birçok kronik hastalığı olan bir kişi. Bu sıkıntılar yüzünden babamın ölümünden bile sağ çıkamadı. Şimdi bir şeyler yapalım.”